ezgi güven kale,psikolog,terapi
 
ezgi güven kale,psikolog,terapi

Unutulmuş bir alan: denizcilerimizin ruh sağlığı

Source : https://www.denizticaretgazetesi.org/amp/unutulmus-bir-alan-denizcilerimizin-ruh-sagligi-17564 Unutulmuş bir alan: Denizcilerimizin ruh sağlığı Covid-19 acil durumunun yarattığı kriz, denizcilik endüstrisindeki görünmez iş gücünü bir anda görünür kılmaya başladı. Birçok kişi işine gidemediği halde tedarik zincirinin devam ediyor oluşu şaşırtıcıydı. Peki bize bu ürünleri ulaştırmadan sorumlu olan insanlar kimlerdi? Tabi ki Korona’nın denizcilerimizin ruh sağlığı üzerinde de çok büyük etkileri oldu. Uzun süreler boyunca gemide mahsur kalmaları ve bu durumun yol açtığı belirsizlik, denizcilerin kaygı, sosyal izolasyon, anksiyete, depresyon gibi sağlık sorunlarının daha fazla ortaya çıkmasına yol açtı. Dünyada, gemi insanlarının sağlık sorunlarının ve diğer risklerin önüne geçmek için çalışan bazı şirketler bulunmakta, daha fazla bilgi alabilmek için bu şirketlerden biri olan Mental Health Support Sollutions’da çalışan Klinik Psikolog E. Güven Kale ile bir görüşme gerçekleştirdik ve bu konuyla ilgili şunları belirtti: Aslına bakarsanız denizcilerimizin ruhsal sağlığının unutulmuş olması beni çok şaşırtıyor. Bende bir denizcinin kızıyım ve gemide çalışan gemi adamlarımızın ne kadar zor zamanlar geçirdiklerini yıllarca babam ve arkadaşlarının anlattıkları hikayelerden dinledim. Tabi ki sadece bu hikayelerle kalmıyor, şu anda çalıştığım şirket sayesinde dünyanın birçok farklı yerinden, birçok denizci ile görüşmeler ve online terapi seansları gerçekleştirmekteyiz. Bu sayede bir kez daha yaşadıkları zorlukların hiçte küçümsenecek türden olmadığını görme şansı elde ediyorum. Gelin deniz insanlarımızı anlayabilmek için birlikte kendimizi bu durumda hayal etmeye çalışalım. Sürekli olarak dikkatinizi vermeniz gereken bir iş yapıyorsunuz, can güvenliği çalıştığınız yerde en önemli önceliğiniz olmak durumunda, çünkü bir kaza geçirmeniz durumunda hastaneye ulaşmanız saatler veya günler sürebilir. Ayrıca, uzun saatler boyunca çalışıyorsunuz ve akşam işiniz bittiğinde ailenizin veya arkadaşlarınızın yanına dönüp stresinizi atıp, arzuladığınız gibi sosyalleşemiyorsunuz. Döndüğünüz yer odanız oluyor, çalıştığınız yerin içinde küçük bir oda. Kısacası iş hayatı ve bireysel hayatınız arasında bir denge kuramıyorsunuz çünkü izin gününüzde bile aynı geminin içindesiniz. Bazen gecenin bir yarısı bir alarm çalıyor ya da telefon alıyorsunuz ve işe dönmek durumunda kalıyorsunuz. Bazı geceler dalgalar gemiye o kadar sert vuruyor ki sesten ve titreşimden uyuyamıyorsunuz. Yorgun hissediyorsunuz ve yine de tüm bu yorgunluğa rağmen bütün gücünüzle pür dikkat işinize devam etmek zorundasınız çünkü gemi öyle bir yer ki herkesin işi birbiriyle bağlantılı, bir grup çalışması aslında, siz bir şeyi yanlış yaparsanız bundan herkes etkilenecek ve yapacağınız hatanın sonuçları ciddi boyutlara ulaşabilecek. Kısacası şakası olmayan bir iş. Bunun yanı sıra, aileniz ve sevdikleriniz sizden kilometrelerce uzakta ve belki de bir probleminiz olduğunda rahatça konuşup derdinizi anlatabileceğiniz birini bulamıyorsunuz. Sevdiklerinizden güzel bir haber aldığınızda onlarla bunu kutlayamıyorsunuz. Aylarca sevdiklerime kavuşayım diye bekliyorsunuz, üstüne geri döneceğiniz gün hiç kesin değil çünkü hala Korona’dan ötürü hangi limanda sizin yerinize birini gönderebilirler emin değilsiniz. Büyük bir belirsizlik mevcut, ne zaman evde olabileceğinize dair. Ne yazık ki artık Korona’dan dolayı limana yanaştığınızda gemiyi terk etmenize de izin verilmiyor. Nasıl geldi kulağınıza bu söylediklerim? Bana çok korkutucu geliyor. Peki böyle bir çalışma ortamında bulunan insanlar kendi ruh sağlıklarını nasıl koruyacaklar? Artık ruh sağlığını gemilerde de konuşmak bir tabu değil. Sonunda bunu tartışabiliyor olmak harika çünkü bu konu ile ilgili eğitim ve öğrenim denizcilerin psikolojik ve fiziksel olarak güvenli, güçlü ve sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olabilmeleri için şart. Bu problemleri aşabilmek için önce korkmadan, çekinmeden konuşabiliyor olmak gerekiyor. İşte tam burada biz psikologlar devreye giriyoruz. Şu anda çalıştığım firma Klinik psikolog ve Terapist Charles Watkins tarafından kurulmuş bir firma. Dünyanın çeşitli yerlerinden farklı denizcilik firmaları ile iş birliğinde bulunuyoruz. Gözetimimiz altında olan binlerce gemi var. Her gün bu gemilerden şirketimize telefonlar geliyor. Uzaktan da olsa elimizden geldiğince, profesyonel klinik psikolog kadromuzla yardımcı olmaya çalışıyoruz. Acil durumlarda bizzat gemiye gidiyoruz, bütün ekiple tek tek görüşmeler gerçekleştirip herkesi stabil bir duruma getirene kadar orada kalıyoruz. Bunun yanı sıra dünyadaki denizcilik firmalarına, Wellness eğitimleri, kriz önleme eğitimleri ve gemide karşılaştıkları veya karşılaşabilecekleri zorluklarla başa çıkabilmeleri için teknik beceriler kazandırmaya odaklanan çok çeşitli eğitimler düzenliyoruz. Genellikle bu şirketler eğitimlerden sonra bizimle iletişimde kalıyor çünkü bu eğitimler sayesinde yeni farkındalıklar kazanan denizciler kendi ihtiyaçlarının farkına daha kolay varıyor ve eğer geminin dışında profesyonel biriyle konuşmaları gerekirse bu ihtiyaçlarını görmeleri ve kabul etmeleri daha kolay oluyor. Böylece bireysel olarak denizcilerle daha kapsamlı olarak çalışmaya başlıyoruz. Burada denizcilerimizin ruh sağlığına önem vermeye başladığımızda yaptığımız iş sadece birey düzeyinde de kalmıyor, denizcilerden çalıştıkları ortama, karada kalan ailelerine, çocuklarına, eşlerine kadar süregelen bir etkileşimin içine giriyoruz. Son zamanlarda yat endüstrisinden eğitimlerimizle ilgili telefonlar almaya başladık. Geçtiğimiz hafta Charles ile birlikte, İstanbul’da, Infınıte Projects ekibine, şefkatli liderlik ve seyir halindeyken karşılaşabileceğimiz zor duygularla ilgili bir eğitim gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra verdiğimiz eğitimlerde, denizcileri, her zaman dış dünyadaki büyük sistemin duygularımızı, düşüncelerimizi, hedeflerimizi, yani birey olarak bizleri nasıl etkilediği konusunda aydınlatmaya çalışıyoruz. Denizcilik endüstrisinin erkek egemenliğindeki bir iş alanı olduğunda, buradaki baskı ve olumsuzlukları fark ettirmeye çalışarak, cinsiyetler arasındaki eşitliği sağlamayı amaçlıyoruz. Yurtdışında bu alana bu kadar önem verildiğini görmek, beni çok mutlu ediyor fakat kendi ülkeme baktığımda, denizcilerimizin zor zamanları tek başlarına atlatmaya çalıştıklarına şahit oluyorum. Yakın zamanda ülkemizde Denizcilik psikolojisi derneği kurulduğunu öğrenip, kendileriyle iletişim kurdum, yaptığımız görüşmeler sonunda fark ettim ki geliştirilmesi gereken, üzerinde durulması gereken çok fazla şey var. Tüm denizcilik sektöründe bu tür seminerler olabildiğince çok artmalı ve yapılmaya da başlanmış durumda. Umuyorum ki gelecekte, Türk denizcilere verebileceğimiz eğitimler konusunda birbirimize destek olacağız.  

 
 

ILETISIM

 

KLINIK PSIKOLOG
EZGI GÜVEN KALE

 
 
Bilgiler